Hamburger tekniği

ilker met
2 min readAug 6, 2021

--

Bir kişiyi eleştirmek ne kadar zor değil mi? Bir şey söyleyince ya karşınızdaki alınırsa? Ya da söylediğiniz şey nedeniyle yanlış anlaşılırsanız? İşte bu düşünceler yüzünden “eleştirmek” hiç kolay bir iş değil. Bu nedenle size basit bir teknikten bahsetmek isterim. İşte buyurun hamburger tekniği…

Photo by amirali mirhashemian on Unsplash

Niye hamburger demişler inanın anlamış da değilim (zira bazıları sandviç metodu da diyor) ama yöntemin özü, bir eleştiri yapacaksanız ilk önce pozitif bir geri bildirim ile başlamaya, sonra eleştiri konusunu bahsetmeye ve kapanışı da yine pozitif bir bildirim ile yapmaya dayanıyor. Sanırım hamburgerin en lezzetli kısmı ortası olduğu için eleştiriyi ortaya alıyoruz gibi bir mantık kurulmuş.

Yöntem basit olduğu kadar akılcı. Zira bir söze pozitif başladığınız için karşınızdaki kişi sizi dinlemeye başlıyor. Ve ister istemez sizin söylediklerinize karşı negatif bir tutum geliştirmiyor. Pozitif bildirimden sonra negatif bir bildirim yapmanız gerekiyor. Fakat burada dikkat etmeniz önemli bir konu var. Asla pozitif bildirimden sonra AMA, FAKAT, ANCAK gibi negatif bir giriş yapılmamasıdır. Çünkü eğer bu negatif kelimeleri kullanırsanız ilk başta kullandığınız pozitif cümlelerin etkisi birden kayboluyor. Yani karşınızdaki sizden “buz gibi” soğuyor. Bu nedenle ilk pozitif bildirimden sonra VE, DOLAYISIYLA gibi pozitif şekilde devam etmeyi sağlayacak kelimeler kullanmalıyız. Negatif eleştirimizi yaptıktan sonra yine pozitif bir bildirim yaparak konuyu kapatmamız gerekiyor.

Ben olsam bu tekniği “çorba, ana yemek ve tatlı” olarak adlandırırdım ama yöntem çok önce icad edilmiş. Şimdi ben ne desem yanlış anlaşılır. O yüzden siz en iyisi yöntemi orijinal adı ile hatırlamaya çalışın.

Her konuda olduğu gibi basit anlatılınca anlaması kolay olan bu tekniği doğru uygulayabilmeniz, sürekli tekrar yapmanıza, yani tekniği uygulamanıza bağlı. Tekniği uygularken göreceksiniz ki, ilk pozitif bildirimden sonra sürekli ama, fakat ile söze başlayacaksınız ve dilinizi ısıracaksınız. İşte bu dil alışkanlığını kırmanız için sürekli uygulama yapmanız önemli.

Gelin bir örneği beraber yapalım. Varsayalım 6–8 yaşlarında bir çocuğunuz var ve çocuğunuz odasını toplamıyor ve sürekli dağınık kalıyor? O zaman nasıl konuşalım?

Seninle birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz. Hayatımın en güzel günleri bunlar ve çok mutluyum. Neden daha fazla birlikte vakit geçirmeyelim? Odanı toplayabilirsen arta kalan zamanda hep birlikte daha fazla ortak oyunlar oynayabiliriz.

Nasıl?

“Çok dağınıksın, sana hiç yakışmıyor” demekten daha motive edici değil mi?

Bir dip not: Bu konuşmayı yaptınız diye, hemen çocuğunuzun odasını toplayacağını da düşünmeyin lütfen :)

Nice güzel eleştirilere imza atmanız dileğiyle…

--

--

ilker met

Çeyrek asırı bulan iş yaşamım boyunca edindiği tecrübeleri sizlerle paylaşmak amacıyla köşe yazıları hazırlıyorum. faydalı olması dileğiyle.